2 Ağustos 2013 Cuma

RAMAZANA VEDA VE KADİR GECESİ

İLİ : İSTANBUL
TARİH : 02/08/2013
RAMAZANA VEDA VE KADİR GECESİ
Aziz Kardeşlerim!
“O geliyor” diye kapılara koştuk. Onu heyecanla
karşıladık. Rahmet ayı Ramazan misafir oldu bizlere. Nadide
hediyeleri ile... Sabır, takva, kanaat, iftar, sahur, mukabele,
teravih, Kadir Gecesi ve bağışlanma...
Bugünlerde bereketli misafirin ayrılık haberi ile
gönüllerimiz mahzun. On bir ay onun hasretiyle yanan
yüreklerimize ayrılık acısı düştü. Firkatin acısını Kadir Gecesi
ile dindirmek istiyoruz. Rabbimizin izni ile yarın akşam vasıl
olacağız o Kadri yüksek geceye…
Ey rahmet ayı! Ne kadar alışmıştık sana. Evimizin bir
ferdi olmuştun. Seninle yüreğimiz yumuşamış, bedenimiz
sıhhat bulmuştu. Açken ağzımızın misk gibi koktuğunu senin
vesilenle öğrenmiştik Rahmet Elçisinden.1 Sabrı öğretmiştin
bize. Aç insanların halinden haberdar etmiştin hepimizi.
Nefsimizi yenmenin, bitmek tükenmek bilmeyen arzularımıza
“dur” demenin gayretine düşmüştük seninle.
Şimdi gidiyorsun. Bir sonraki Ramazana kadar
minarelerde yanan kandillere, mahyalara, birlik ve bereket
vesilesi iftar sofralarına, teravihlere, salât-ı ümmiyelere hasret
kalacağız.
On bir ayın sultanı mübarek Ramazan! Sana bir daha
kavuşur muyuz bilemiyoruz. Ancak yine hasret ve özlemle
bekleyeceğiz seni. İncittiysek, kadrini bilemediysek bizden
Rabbimize şikâyetçi olma! Hesapların verileceği mahşer günü
lehimizde şahit ol!
Kıymetli Kardeşlerim!
Rahmet ayı veda ediyor bizlere. “Ramazandaki
takvanızı, ihlasınızı, sadakatinizi ve sabrınızı yıl boyunca
koruyup devam ettirin” diyerek gidiyor. “Zekâtınızı ihmal
etmeyin, kimsenin verilmedik fitresi kalmasın!”
hatırlatmasıyla gidiyor. Ve ayrılık vaktinin yaklaştığı şu
günlerde bizleri bir kez daha bağrına basarken en kutlu
gecesiyle buluşturuyor.
Kardeşlerim!
Bu kutlu gece, feyiz ve bereketin, rahmet ve
mağfiretin nihayetsiz bahşedildiği Kadir Gecesidir. Kadir
Gecesi, doğru yolu gösteren, aydınlığa çıkaran, dünya ve
ahiret saadetine erdiren Yüce Kitabımızın indirilmeye
başladığı gecedir. Bu gece, insanlığın hasretle beklediği, Hira
ufuklarında beliren İslam güneşinin yeryüzünü aydınlatmaya
başladığı gecedir. Bu gece hakkında Rabbimiz şöyle buyurur:
“Şüphesiz, biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde
indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin!
Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh
(Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner
de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir
esenliktir.”2
Değerli Kardeşlerim!
Bir düşünelim: Kur’an’ın indiği geceye bin ay değeri
veren Yüce Rabbimiz, Kur’an’ın indiği kalbe, hayat olup
yaşandığı bir bedene acaba nasıl bir şeref bahşeder?
Fahr-i Kâinât Efendimiz ise şöyle buyurmaktadır:
“İnanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir gecesini
ihya edenin geçmiş günahları affolunur.”3
Bir kez daha hatırlayalım: Kadir gecesini, ancak
Kur’an’ın kadrini, kıymetini bildiğimiz müddetçe ihyâ etmiş
oluruz. Kur’an’ın hak, hakikat, ahlâk ve adalet ilkelerine
sarıldığımız ölçüde bu gecede bir ömre bedel manevî
gelişmeler yaşayabiliriz. Kur’an’ın barış ve esenlik
mesajlarına değer verdiğimiz nispette Allah’ın meleklerinin,
yeryüzüne esenlik getirmek üzere indiklerinin idrakine
varabiliriz. “Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil!” şuuruyla
hayatımızı sürdürdüğümüz müddetçe Kadir gecesinden
hakkıyla istifade edebiliriz.
Bir kez daha idrak edelim: Bu gece, kaybettiklerimizi
bulma gecesidir. Zihinleri ve gönülleri Yüce Kitabımız
Kur’an-ı Kerim’e göre yeniden inşa etme, onun hayat veren
soluklarıyla yeniden dirilme gecesidir. Bu gece imana,
merhamete, adalete sarılma gecesidir. Kendimizi hesaba
çekme ve darda olan kardeşlerimiz için gözyaşı dökme
gecesidir.
Değerli Kardeşlerim!
Ramazan ayı boyunca İslâm coğrafyasında kadın,
çocuk, yaşlı demeden kardeşlerimize reva görülen zulüm,
şiddet ve cinayetlerin üzüntüsü yüreğimizi dağlıyor. Bu
hüzünle Ramazanımız buruk geçti. Kadir gecesini idrâk
ederken, dünyanın neresinde olursa olsun açların, yoksulların,
mahrumların, mağdurların, zayıf bırakılmışların, zulme
uğramışların haklarına dikkat kesilmek, onların dertleriyle
dertlenmek, acılarına ortak olmak, yaralarını sarmak
hepimizin vazifesidir. Zalimlerin hak ve hukuk tanımayan,
azgınlaşan ve şımaran iradelerine karşı tavır almak, kısacası
insanlığın barış ve huzuru için hayrın anahtarı şerrin kilidi
olmak, yeryüzündeki bütün Müslümanların sorumluluğudur.
Bu vazife ve sorumluluk, bu gece yeryüzüne inen meleklere
ve Cebrail aleyhisselâma eşlik edecek maneviyata uygun bir
kulluğa sahip olmak için de yerine getirilmesi gereken bir
ödevdir.
Kadir Gecemiz mübarek olsun. Bu gece, Rabbimiz
katındaki kadrimizin yücelmesine vesile olsun.
Yâ Rab! Bu gece hürmetine, İslam coğrafyasında
akan kan ve gözyaşlarının durmasını, bütün kardeşlerimizin
bayrama huzur ve güven içerisinde ulaşmasını nasip eyle.
“Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, bizi
de affeyle”
4
Değerli Mü’minler!
Ramazan Bayram sabahı İstanbul Müftülüğünce
Sultan Ahmet Camiinde özel program uygulanacaktır.
Arzu eden kardeşlerimiz davetlidir.
1 Buhârî, Savm, 2; Müslim, Sıyâm, 163.
2 Kadir, 97/1-5.
3 Buhârî, Fadlu Leyleti'l-Kadr, 3.
4 Tirmizî, Deavât, 85.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
ORJİNALİ İÇİN TIKLAYIN...