6 Eylül 2013 Cuma

06.09.13 İLMİN VE ALİMİN DEĞERİ Elazığ cuma hutbesi

          
Muhterem Müslümanlar!
       Dinimiz okumaya, araştırmaya ve ilme büyük önem vermiş ve bizlerden daima iyi yolda çalışmayı istemiştir. Aynı zamanda bu okumanın usulünü de bize ilk inen ayetlerde şöyle öğretmiştir: “Yaratan Rabbinin adıyla oku, O, insanı bir alakadan(aşılanmış yumurtadan) yarattı. Oku insana bilmediklerini ve kalemle yazmayı öğreten Rabbin, en büyük kerem(lütuf) sahibidir.” (1)
Bilgiyi elde etmek, insanı ve toplumu geliştirip güçlü hale getirmektedir.
Manevi ve maddi alanda ilerlemenin ve kalkınmanın yolunun ilim tahsilinden geçtiğini çok açık bir şekilde görmekteyiz. Bu husus günümüz dünyasındaki gelişmeler karşısında daha iyi anlaşılmaktadır. Nitekim teknolojide, fende ve ekonomik alanda ilerlemiş milletlerin bilgiyi elde etme ve üretmede de önde geldiğini biliyoruz.

       Değerli Müslümanlar!
     İslam’da insanın en yüce mertebeye ulaşabilmesi için faydalı ilim öğrenmek ve öğretmek ibadet olarak kabul edilmiştir. Bilginin insanı yücelteceği, Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilmektedir. “Allah içinizden inananların ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltir.”(2), “Hiç (gerçeği) bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”(3), “Biz insanlara misaller veriyoruz. Bunu ancak ilim sahibi olanlar (tam olarak) kavrayabilirler.”(4), “...Kulları içerisinde ancak bilenler Allah’a karşı derin saygı duyar…”(5) Peygamber Efendimiz(sav)’in: “Kim ilim tahsil etmek için bir yola girerse, Allah o kişiye cennetin yolunu kolaylaştırmıştır.” (6) “Âlimler Peygamberlerin varisleridir.”(7) “Alimin abide(ibadet edene) karşı üstünlüğü ayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir.”(8)  bir kısım hadislerinde de ilmin ve alimin ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir. Atının ayağından padişahın kaftanına sıçrayan çamuru temizlemeye çalışan Şeyh’ül-İslâm İbn-i Kemal’e: “Dokunmayın! Bir alimin atının ayağından sıçrayan çamuru kaftanımda taşımak benim için şereflerin en büyüğüdür.” diyen Yavuz Sultan Han’ın bu asil davranışı ilim adamına ve ilme verilen değerin bariz bir örneği değil midir?

        Değerli Müminler!
        O halde ilmin ve âlimin kıymetini bilelim. Her işimizde ilmi, doğru ve faydalı bilgiyi rehber edinelim. İyi bilelim ki insan ve toplum ancak gerçeği gösteren ilimle yükselir ve payidar olur. Gerek ferdi ve gerekse toplumsal düzeyde ilme giden yolları açma ve ilmin önündeki engelleri kaldırma gayreti içinde olalım. Hem kendimizin hem de kız olsun erkek olsun çocuklarımızın ve gençlerimizin ilim öğrenmeleri için bütün imkânlarımızı seferber edelim. Aydınlık yarınların, bugünden imanlı, bilgili, erdemli, donanımlı ve saygılı nesillerin yetiştirilmesine bağlı olduğunu unutmayalım.
Muhterem Müslümanlar!
İlmin de bir gayesi vardır. Hutbeme Yunus Emremizin şu özel sözleriyle son veriyorum:

İlim ilim bilmektir,
İlim kendin bilmektir;
Sen kendin bilmezsin,
Ya nice okumaktır.

Okumaktan murat ne?
Kişi Hak'kı bilmektir,
Çün okudun bilmezsin,
Ha bir kuru ekmektir.

Yunus der ki ey hoca!
İstersen var bin hacca,
Hepsinden iyice,
Bir gönüle girmektir.

KAYNAK
1- Alak, 1-5
2- el-Mücadele 58/11
3- Zümer, 39/9
4- Ankebut, 29/43
5- el-Fatır, 35/28
6- Müslim, “Zikr” 39
7- Ebu Davud, “İlim” 1
8- Tirmizi, “İlim” 19

Yasin Sungur
Hanevleri Köyü İmam Hatibi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder